16 Ekim 2013 Çarşamba

BALYOZ,BALTA,ÇEKİÇ,KESER

Yargıtay da Balyoz davası sonuçlandı.Bu ülkeye adam gibi hizmet etmiş 237 üst rütbeli askerin cezaları onandı. Yargıtay 9. dairesinin  hakimleri kararı oy birliğiyle aldılar. Bu ülkedeki hukuksuzluk bizzat adli yargının en üst mahkemesi tarafından tescil edildi.

  Cezaları kesinleşen subaylar ülkeye çok önemli hizmetlerde bulunmuş kişiler ,bir kere aynı zamanda milletvekili de seçilen,terörist başını yakalayıp Türkiye'ye getiren  özel harekatçı Korgeneral Engin Alan 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı.Engin Alan'ın hapiste olması bebek katilinin özgürlüğe kavuşturulmak istendiğinin en açık kanıtıdır.Engin Alan darbe mi yaptı? Herhangi bir darbeye teşebbüs mü etti?Millete hizmette ne kusur etti? Pardon ya törene geç kalmakta ısrarla inat eden başbakanı telefonla arayıp törene getirtti ve başbakan geldiğinde ayağa kalkmadı.Bu yüzden bizzat başbakanın da açıkladığı gibi cezasını çekiyor.

   Yine insansız hava aracı geliştirme işinde Türkiye'nin en yetkin ismi Korgeneral Beyazıt Karataş içeride.16 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
 Hava kuvvetlerinde uçak yazılımlarını türkçeye çeviren ve milli yazılım ürettiren Korgeneral Rasim Aslan 16 yıl,F-16 geliştirme projesinin sorumlusu Tuğgeneral Kubilay Baloğlu 16 yıl,Uzun Menzilli Silahlar Projesi’nin başındaki Albay Yusuf Volkan Yücel 16 yıl hapse çarptırıldılar. Bunlar sadece 237 değerli komutandan bazıları..

  Deniz kuvvetleri komutanlığına bakarsak donanmanın en önemli isimleri içeride.Bazı komutanlarda sırf silah arkadaşları içeride olduğundan istifa ettiler.Komuta kademesi bu durumdan önemli ölçüde etkilendi.Deniz kuvvetleri araştırma merkezindeki birçok subay hapiste ki bu deniz kuvvetleri 1960 tan beri kendi denizaltısını, gemisini, fırkateynini kendi yapıyor.

    Balyoz davası askeriyeye çok önemli bir darbe vurmuştur.Çok yetenekli komutanlar yok yere hapse atılmışlardır.Ortada hiçbir suç yoktur. Ortada bir darbe ya da darbe girişimi yoktur.Bu insanlara yapılan vicdansızlıktır, vefasızlıktır.4 ay hapis yattı diye millete kin kusan, her yerde söyleyen başbakan bir seminere katıldılar diye hapse atılan bu adamları niçin korumuyor?Bunu kendine sormalıdır.Çünkü bir gün adalet, başbakanın kendisine de lazım olacaktır, fakat korkarım o gün çok geç olacaktır.

  Oslo görüşmeleri sebebiyle savcılık tarafından ifadeye çağrılan Mit müsteşarı Hakan Fidan'ın ifade vermesi hükümetin 1 gün içinde yaptığı bir kanun değişikliğiyle engellenmişti.Çünkü Hakan Fidan konuşsaydı hükümetin pkk'yla nerede ne zaman ve neleri konuştuğu hangi pazarlıkları yaptığı ortaya çıkacaktı.Hakan Fidan'ın ifade vermesi kanun değişikliğiyle engellendi.

 Bu durum bu ülkede adaletin olmadığının çok açık kanıtıdır.Her şey Tayyip ve yalakaları tarafından, Tayyip için yapılıyor.

   Şayet Tayyip allah bir dese ben inanmam.Kimsede inanmasın, bu adam bu ülkeyi parçalamak konusunda kesin kararlı. Büyük planda görünen şu, ileride olabilecek olan gelişmeler öncesinde ordu sindirildi. Yetenekli ve gelecek vadeden komutanlar ağır hapis cezalarına çarptırıldılar.Geriye ordunun başına kara kuvvetleri komutanlığı yapmadan getirilen eyvallahçı Necdet Özel kaldı.

 Ülkemizde adaletin a'sı kalmamıştır. Ne kadar gazeteci varsa kovdurulmuş, ne kadar komutan varsa hapse atılmış,ne kadar yalaka varsa da çok önemli görevlere getirilmişlerdir.Ordu ve yargı dahil bütün devlet organları tahrip edilmiştir.Hükümetin politikalarına muhalefet eden herkes darbecilikle suçlanmıştır.

 Bu gün başbakanın bizzat meclis grup konuşmasıyla harekete geçen savcılara şahidiz. Oysa ki anayasamıza göre hakim ve savcılara hiç kimse emir ve talimat veremez.Bu gün görünen o ki bu ülkedeki hakim ve savcılar yürütmeden emir alıyorlar.Bunun da temeli 2010 anayasa değişiklikleriyle atılmıştı.

 Zaten son çıkan demokrasi! paketi ile 1 saatte demokratikleştirilen Türkiye, 1920'lerde Türklere kabul ettirilemeyen Sevr anlaşmasını bizzat hükümet eliyle kabul etmiş bulunmaktadır.

  AKP üyeleri ve AKP'ye oy atanlar hariç, tüm Türk milletinin kurban bayramını kutlarım.
  
   
  
   

6 Ekim 2013 Pazar

BOMBALI HEDİYE PAKETİ

Başbakan dolandırıcı pazarlamacı edalarıyla millete bombalı bir paketi çiçeklerle pazarladı.Paket 2014'teki seçimlere yönelik bir ön hazırlık hamlesinden başka bir şey değil ve aynı zamanda siyasi olarak Türkiye'nin geleceğine çok olumsuz etkilerde bulunabilecek bir hata ve yıkılma dönemindeki Osmanlı'nın yaşadığı ikilikleri tekrar canlandıracak bir uygulamadır.Örneğin farklı dil ve lehçelerde siyasi propaganda yapılabilmesini tartışmaya açmak bile tarihi bir hatadır ve kültürel bölünmeyi destekleyen bir uygulamadır.Bir ülkenin farklı bölgelerinde farklı dillerde ve lehçelerde propagandalar yapılırsa o ülke bölünür.Ülkenin bir tarafı diğer tarafını anlayamaz ve kültürel bölünme siyasi ve fiziksel bölünmeyi getirir.

  BOP eşbaşkanı başbakan Türkiye'yi nereye götüreceği belli olmayan kasıtlı siyasi hatalarına ısrarla devam ediyor.PKK ile yapılan pazarlıkların bir sonucu olan bu madde Türkiye Cumhuriyetinin birlik ve beraberliğinin altına dinamit koyan bir maddedir.Ve hükümetin ileride yapmak istediklerini ortaya koyan bir ön aşama, bir  hazırlık hamlesidir. Neyse ki böyle bir madde meclisten geçse bile anayasa mahkemesince iptal olacağı kesindir.Çünkü böyle bir maddenin hayata geçmesi için 1982 anayasasının tüm maddeleri değişmek zorundadır.

  2014'teki seçimlerde Çankaya'ya çıkma hazırlıkları yapan başbakan aynı zamanda kendisinin ve partisinin siyasi geleceğini böyle bir paketle güvence altına almaya çalışıyor.

   Siyasi partilerde eşbaşkanlık saçmalığı,parti içi kurumsallaşmayı ve demokratikleşmeyi sağlayamayan siyasi partilerin bir nevi kamuflajıdır.Siyasi parti genel başkanlarını parti içi diktatör yapan siyasi partiler kanununa hiç kimse değinmiyor.Çünkü parti içi demokratikleşme demek,başbakanın siyasi geleceğini olumsuz etkileyebilir.Her demde hayatın bir risk olduğunu ekonominin ve siyasetin bir risk olduğunu vurgulayan başbakan kendi siyasi geleceği açısından hiçbir risk almıyor ve kendi siyasi geleceğini düzenleyen bir takım maddeleri demokratikleşme paketi olarak açıklıyor.

  Bu paket ülkemizin sorunlarını görmezden gelen dışı boyalı ve çiçekli fakat içinde bomba olan bir sahtekarlık paketidir.Bir seçim hazırlığıdır.Başbakanın ve AKP'nin  siyasi geleceğini düzenlemeye yönelik bir saçmalıklar paketidir.Bu yüzden paketin içindeki diğer maddelere değinmeyi bile gerekli görmüyorum.

  Seçimlerde oy istemeye yönelik bu paket ayrıca AKP seçmenini kemikleştirmeye yönelik bir taban toparlama çalışmasıdır.İktidar, meclisteki çoğunluğunu kullanarak 2014 seçim hamlelerine kırmızı kurdelalarla  başlamıştır.Pakette Türkiye ve Türk halkı değil,AKP ve AKP seçmeni ve AKP'nin siyasi geleceği gözetilmiştir.Vatandaşın esas sorunları yine görmezden gelinmiştir.Vatana millete hayırlı olsun.