19 Şubat 2015 Perşembe

KİN VE NEFRET İLE YÖNETİLMEK

 Ülkemiz maalesef kötü  yönetiliyor.Türkiye kişisel kin ve nefretle yönetilen bir ülke olmaya başladı.Yönetimden her gün medya aracılığı ile pompalanan bu kin ve nefret,vatandaş üzerinde olumsuz etki yapıyor.Sonuç olarak toplumda suç oranları arttı ve vahşet tüm ülkeyi etkileyerek büyümeye başladı.

 Siyasi iktidar yandaşlarına sürekli olarak bir hedef gösteriyor ve bu hedefi kin ve nefret bombardımanına tutuyor.Bu hedef önceleri Chp idi, sonra dış mihraklar,paralel yapı,stk'lar,üniversiteler,laik sistem,faiz lobisi,Yahudiler,geziciler,çapulcular,monşerler,
Merkez bankası vb. olarak devam etti.Halkın gazını alma ve iktidarı sorumluluktan kaçırma amacı ile gösterilen hedef,bir süre sonra etkisini kaybedince yeni bir düşman,yeni bir hedef ortaya çıkarılıyor.

 Türkiye büyük bir akıl tutulması yaşamaktadır.Milletin malını yağmalayarak çalmış hırsızlar,meydanlara çıkıp utanmadan,halkın karşısına çıkıp,vatan için çaldık diyebiliyorlar.Hırsızlığı da hizmet olarak gösterebiliyorlar.Aynı zamanda yargılanmıyorlar,üstüne saygı görüyorlar.

 Ülkemizde adalet duygusuna güven azalmıştır.Bunun sonucu olarak suç oranları artmaya devam etmektedir.Her geçen gün vahşet ve cinayet haberleri almaktayız.

 Toplum cinnet geçiriyor.Bu durum uzun sürerse Türkiye yönetilebilir bir ülke olmaktan çıkabilir.Bunu açıkça gören siyasi iktidar iç güvenlik paketini çıkararak antidemokratik yollardan ve devlet şiddetiyle olası bir iç savaşı engellemek istiyor.

Çözüm bu değildir.

Sorun siyasi iktidarın  kendisidir.Çözüm adalet,hukuk demokrasi,hoşgörü,hak ve eşitliktir.

18 Şubat 2015 Çarşamba

CİNAYETE İDAM,TECAVÜZE MÜEBBET

Özgecan Aslan cinayeti toplumda büyük bir infial yaratmıştır.

Bu vahşi cinayet,ilk ve son değildir.Türk toplumu son yıllarda birçok kez kadınların katledildiği vahşi cinayetlere tanık olmuştur.

Özgecan Aslan cinayeti Türk toplumunu yaralamıştır.Özgecan Aslan'ın yerinde herhangi birimizin kız kardeşi,karısı,kızı veya annesi de olabilirdi.


Ülkemizde hiç kimsenin can güvenliği olmadığı açıkça ortadadır.Kadın cinayetleri 2002'den günümüze kadar %1400 artmıştır.

Kadın cinayetlerinin önüne geçilmesi için acilen ceza kanunlarında ve anayasada değişiklik yapılması gerekmektedir.İdam cezası geri gelmeli ve tecavüz suçunun cezası müebbet hapis olmalıdır.

Sert tedbirler alınmadıkça bu vahşetin önüne geçilemez.

13 Şubat'ta işlenen cinayet ve bugün 18 Şubat'ta hiçbir somut adım göremiyoruz.

Ülkemizde kadın yavaş yavaş 2. sınıf vatandaş konumuna geçmektedir.Cumhurbaşkanı da sürekli olarak ''kadın-erkek eşit değildir'' tarzında açıklamalar yapmaktadır.

Kadın gelecek nesillere ilk eğitimini veren kişidir.Kadınlar toplumumuzun geleceğidir.Sağlıklı ve mutlu kadınlar yetiştirememek gelecek nesillere vurulmuş en büyük darbedir.

Özgecan Aslan cinayetine sessiz kalmak büyük şerefsizliktir.Toplum olarak ayağa kalkmalıyız.

Gerekli hukuki tedbirlerin alınmasını sağlamalıyız.

Her kesimden gelen duygusal açıklamalar yeterli değildir ve toplumun gazını almaya yöneliktir.Kadın cinayetlerinin önlenmesine yönelik olarak kesin,sert ve radikal hukuki tedbirler alınmadıkça; daha çok Özgecanlarımız gözlerimizin önünde vahşice katledilecektir.

Özgecanların ölmemesi için somut adımların derhal atılması gerekmektedir.

Cinayetin cezası idam,tecavüzün cezası hadımlık ve müebbet olmalıdır.

Toplum olarak bu kabustan uyanmalıyız.

Toplum olarak somut adımların derhal atılmasını bekliyoruz.