28 Şubat 2013 Perşembe

DİYET


Her yerde diyet haberleri var. Kırmızı et yemeyin(zaten kurbandan kurbana yiyoruz),beyaz ekmek yemeyin,onu yemeyin ,bunu yemeyin.Her yerde bir diyetisyen konuşuyor.O zararlı bu yararlı,şu kötü,o yağ yapar bu yağ yakar,ana haber bültenlerine bile sıçradı bu diyet haberleri.
   Şimdi bende kendi yöntemlerimle yaptığım diyetleri açıklayacağım.
1- Yemekten önce Kevin Carter'ın 1994 yılında, çektiği akbabanın yemek kampına giden çocuğun ölmesini beklediği fotoğrafa bakın .
2-Yatmadan önce borçlarınızı düşünün.Benim kyk'ya 2500 tl borcum var geceleri uyuyamıyorum,otomatikman kilo kaybı.
3-Yemekten önce dünya üzerindeki insanların  yarısından çoğunun aç olduğunu hatırlayın.Aklıma gelince yemek yiyemiyorum.
4-Sebze yemeden önce İsrail'den tohum ithal ettiğimizi hatırlayın. Buna göre yediğimiz yiyeceklerin gdo'lu olması ihtimali var.(yüksek ihtimal)
5-Vahşi kapitalizmin ortada hiçbir gerçek yiyecek bırakmadığını görün,bal bal değil ,arıya şeker yedirmişler,peynir katkılı,sucuklar sahte,sebzeler hormonlu, su katkılı,ete su enjekte etmişler.Tavuklara mermer tozu yedirmişler,yumurtlasın diye.
 Hiç öyle diyetisyene gerek yok,boşuna para dökmeyin.İş beyinde bitiyor.Yukarıdaki önerileri yemeklerden önce uygulayın. Ayda 5 kilo vermeniz garanti. Ben öle onu yiyin, bunu yiyin demiyorum .İstediğiniz her şeyden ,istediğiniz kadar yiyebilirsiniz.Yiyebilirseniz tabii.
   İyi diyetler..

27 Şubat 2013 Çarşamba

ÜÇ ÇOCUK POLİTİKASI


Başbakan açıkladı,en az 3 çocuk yapın dedi.. Nüfusumuz yaşlanıyormuş.Genç iş gücüne ihtiyacımız varmış.
  Mevcut çocuklara baktık ta en az üç tane yapacakmışız.Sanki millette para bol da 3 çocuğa kim bakacak diye sormuyor.Herkesi kendisi gibi sanıyor.Millet işsizlikten evlenemezken 3 çocuk isteyen bir başbakanımız var, zannedersem bu da hayaldi gerçek oldu.
  Kadın cinayetlerini bile engelleyemediniz bu çocuklar annesiz mi büyüsün?
  Milletin yatak odasına karışmak kimseye düşmez. Nüfus artsın istiyorsan ,milletin yatak odasına karışmayacaksın.Bel altından vurmayacaksın. Her doğan çocuğa 1000 tl maaş bağla ,bak o zaman gör nüfus patlamasını.Nüklüeer patlama gibi çoğalırız. Baktığın her yer de çocuk olur.5 senede Çin'in nüfusunu 2'ye katlarız .
 Ülkede işsizlik oranı %10 .Mevcut işgücüne iş bulamıyorsun. Bir de 3 çocuk istiyorsun. Hayal görüyorsun. Ayakta uyuyorsun.Uyan artık gör milletin halini.Bak o zaman 3 çocuk isteyebilecek misin?
 Memleket nüfusunun  çoğunluğu 3 kuruş asgari ücretle çalışırken, 3 çocuk yapın demek ,edep sınırlarını zorlamıştır.
  Karşı devrimi yatak odasından mı başlatacaklar?Yoksa durmak yok yola devam sloganı 3 çocuğu mu ifade ediyordu?
 Başbakanlığa asgari ücret bağlasınlar ,bak bakalım 3 çocukla geçiniliyor mu?


 




26 Şubat 2013 Salı

DEVLET MEMURU(MEVZUAT PAPAĞANI)


Ülkemizde genç nüfusun ,özellikle üniversite mezunlarının çoğunluğunun işsiz olduğu ,arkadan çığ gibi üniversite mezunu geldiği  görülmektedir.Şu an üniversite okumakta olan nesil, böyle giderse, işsizliğe adaydırlar.Özel sektör daha çok işi daha az çalışana daha az ücretle yaptırıp, maksimum kar elde etmeye çalışırken,sermayesi olmayan,anadan babadan mirası olmayan gençler sigortalı iş,garanti maaş umuduyla devlet kapısına yönelmekte,devlet memuru olmaya çalışmaktadırlar.Hal böyle olunca kpss'de yığılma meydana gelmiştir.Milyonlarca kişinin girdiği bu sınav,milyonların umudu haline gelmiştir ki bu umutta her geçen gün azalmaktadır. çünkü artık hiç kimsenin ne Ösym'ye ne de kpss'ye güveni kalmamıştır.Artık kpss şaibeli bir sınav olmuştur. Her sınavdan sonra kopya iddiaları yayılmaya başlamıştır.2010 kpss eğitim bilimleri testinde kopya çekilmesi ,sınavın iptal edilmesine yol açmıştır.sınav tekrar edilmiştir.
 Ösym içi dışı çürümüş bir kurum haline gelmiştir.Sorular sızdırılmış,şifreler ortaya dökülmüş ve bunlar kamuoyuna yeni yeni yansımaya başlamıştır.
  Zaten kpss türü sınavlar ezberci eğitimin mihenk taşıdır. Maalesef artık devlet memuru olabilmek için kpss'ye ve daha nice Ösym sınavına girmek şart haline gelmiştir.
  Bir de esas değinmek istediğim kpss a grubu sınavlarıdır ki,burada üst düzey kadrolara alım yine Ösym tarafından yapılan sınavlarla olmaktadır. Geleceğin bürokratları önce ösym sınavlarına hazırlanırken  -mevzuat papağanı -olmaktadır.Tüm mevzuatı ezberleyip,sınavları geçtikten sonra birde torpilin döndüğü mülakatlarla karşılaşmak adeta zulümdür.
  Şunu açıkça iddia ediyorum. ösym' nin yaptığı herhangi bir sınavdan yüksek puan almak,kişinin daha iyi memurluk yapabileceğini,daha zeki olduğunu ,ya da daha iyi özelliklerinin bulunduğunu kanıtlamaz.Yüksek puan almak sadece kişinin ezberinin iyi olduğunu gösterir.
 Ezberci kişileri memur yaparsanız da bu ülke bir adım ileri gitmez.Ezberci adam yenilikleri denemez,bildiği ezberi uygular. Maalesef ülkemizde her şeye at gözlüğüyle bakan ezberci bir nesil yetiştiriyoruz.
 Eğitim sisteminin acilen bir planlamaya ihtiyacı vardır.
 Kpss tarzı sınavlar kaldırılmalı ve yerine daha iyi yöntemlerle alım yapılmalıdır ki kaliteli kadrolar yetişsin.

25 Şubat 2013 Pazartesi

İŞSİZ OSMAN


Osman üniversite bitirmiş ,vatana millete hayırlı olmayı hedeflemiş iyi niyetli bir gençtir. Fakat osman işsizdir, işsizlikten bunalmıştır.Osman artık işle ilgili sorulara işsizim demek yerine kaçamak yanıtlar vermektedir.
Ayşe teyze -Osman napıyon olum? Nassın?Çalışıyon mu?
Osman- Evet teyzecim saol iyiyim sen nasılsın?
Ayşe teyze- Saol olum iyiyiz işte. Napıyon? çalışıyon mu?
Osman-Evet teyzecim çalışıyom.
Ayşe teyze- Ne iş yapıyon?
Osman- Teyze ben sınav uzmanı oldum.
Ayşe teyze -Yani ne iş yapıyon?
Osman -Teyze ben Ösym' nin sınav uzmanıyım. Ösym'nin açtığı bütün sınavlara girer çıkarım,girer çıkarım,sınavın sonucu pek önemli değil,önemli olan sınava girmek teyzecim.Bütün sene sınavlara çalışmaya çalışırım,sonra da sınava girerim.
Ayşe teyze -Hımm anladım olum. Çalış .Çalış .Çalışmak iyidir.
  Osman işsiz olduğu için iyice gocunmaktadır.
Ali-Osman napıyon işe mi?
Osman-Hehhe işi biliyoz ,işe gitmiyoz olum . Bu devirde akıllı olcan.
Ali-En iyisini sen yapıyon olum.
    Osman yeni bir kızla tanışmıştır.Fakat işsiz olduğu için halen gocunmaktadır.
Emel- Ne iş yapıyosunuz?
Osman- Ben şairim.
Emel -Ayyy ben şiiri çookk severimmm.
Osman-Evet bende çok severim.
Emel-Kitabınız var mı?
Osman-Yok .Gelen teklifler var ama değerlendirme aşamasındayım.
   Osman'ı forex piyasası aracı kuruluşlarından birisi aramıştır.
 Beste hanım-osman bey forex piyasasında yatırım yapmayı düşünür müsünüz?
Osman-efendim ben artık uzun vadeli düşünüyorum.Tüm yatırımlarımı 2014 ve 2016 yıllarında yapılacak kpss'ye yönlendirmiş bulunmaktayım.
Beste hanım-Evet anlıyorum Osman bey. Başarılar diliyorum.
Osman -Teşekkür ederim .İyi günler.
     Osman iş görüşmesindedir.
 İk sorumlusu-Osman bey tecrübeniz var mı?
Osman- ııı şey eee ık mık 26 yıllık hayat tecrübem ,20 yıllık sınav tecrübem var efendim.
İk sorumlusu- Anlıyorum Osman bey. Biz cv nizi değerlendirip gerekirse size dönücez.
Osman - Peki iyi günler..
    Osman bir iş görüşmesinden daha işsiz olarak ayrılmıştır.


24 Şubat 2013 Pazar

KPSS


YIL:2046
KPSS HABER GAZETESİNİN ÖN SAYFASINDA YER ALAN BİR HABERDEN AYRINTILAR:
Bu yıl kpss'nin yazın en sıcak günlerinde yapılması bekleniyor.Tahmini tarih 14-30 temmuz tarihleri.Sınava 50 milyon kişinin girmesi bekleniyor.17 gün sürecek sınav ,eğitim camiası tarafından survivor olarak değerlendiriliyor.Sınavda adaylara 140 farklı alandan 1500 soru yöneltilecek.Bu yıl arkeoloji,antropoloji,sosyoloji,iktisat,kamu yönetimi,felsefe,hukuk,hititoloji,sümeroloji,alman dili  ve edebiyatı,Amerikan dili ve edebiyatı,matematik,Türkçe,Osmanlıca,İran dili  ve edebiyatı,Urdu dili ve edebiyatı,Sinoloji,mühendislik,maliye,psikoloji gibi alanlardan da soru sorulması bekleniyor.
 50 milyon kişinin ter dökeceği sınav sonucunda 200 kişi memur olmaya hak kazanacak.İlgili bakan yaptığı açıklamada ,200 kişinin memurluğa atanacak olmasını ,hükümetin büyük bir başarısı olarak değerlendirdi.
Adaylardan da farklı tepkiler var:60 yaşına gelmiş bir aday 'Beyin bedava ,attım hafızaya ,baktım sadece baktım' dedi.
Bir diğer aday:'Ösym bi tarafımı ye' dedi.
Velilerde heyecanlı:45 yaşına gelmiş bir adayın velisi ,'bizim oğlanı 20 senedir dershaneye gönderiyoruz. Bu yıl umutluyuz' diye konuştu.


22 Şubat 2013 Cuma

TERÖRLE MÜCADELE PARDON MÜZAKERE


Terörle müzakere son zamanlarda basında  çokça yer bulmaya başladı.Bir yandan terörle İmralı'yla görüşmelere olumlu bakan akıl almaz kişiler var.
  Hükümet İmralı'yla pazarlık yapıyor,görüşüyor,müzakere ediyor.Sayın başbakanımız sonra televizyonlara çıkıp,'biz görüşmeyiz ,devlet görüşür' diyor,'ben görüşmedim, o görüştü 'diyor.Bunlar halkı aptal yerine koymaktan başka hiçbirşey değildir  yada başbakan devlet ve hükümet kavramlarının neyi ifade ettiğini bilmiyor.
1999 'da Ecevit hükümeti döneminde teröristbaşı yakalandıktan sonra pkkya üstüste darbeler indirilmişti ve 2002 yılına geldiğimizde şehit sayısı sıfıra yakındı.2013 yılına girdiğimiz şu günlerde terörist başını Türkiye' ye getiren general 18 yıl hapis cezası almış,hükümet terörist başını İmralı'dan çıkarma hazırlıkları yapıyor. Terör olgusu tüm ağırlığıyla milletin üzerindedir. Şehit anaları ve gaziler kan ağlamaktadırlar.Akp iktidarı döneminde terör adeta hortlamıştır.Terörle mücadele eden generallerin hemen hepsi hapistedir.
  Verdiğimiz her şehitten sonra hükümetin yetkili kişilerinin herbiri terörle mücadele kararlılıkla devam edecek demişlerdir ve şimdi ise terörle müzakere etmeye başlamışlardır.İmralı görüşmeleri teröre yardım ve yataklıktan başka bir şey değildir.
  Terörün bitirilememesini anlayamıyorum. Ülkemizi bu kadar beceriksiz adamların yönetmesini hiç anlayamıyorum.
 Terörü bitirmenin üç şartı vardır.
1-Örgütün para kaynaklarını keseceksin:Kesemiyorsan dış politikanı sorgulayacaksın.
2- Dağa çıkışların önünü keseceksin:Kesemiyorsan iç politikanı sorgulayacaksın.
3- Silahlı mücadeleye terör yok olana kadar devam edeceksin.
  Terörü bitiremiyorsan istifayı basıp gideceksin kardeşim.Kimsenin bu milleti oyalamaya hakkı yok.Başaramıyorsan, beceriksizsen, kapasiten yoksa başbakanlık koltuğunu işgal etmeye hakkın yok.Kimsenin bu milleti kandırmaya hakkı yok.

21 Şubat 2013 Perşembe

SPARTACUS


Son zamanlarda popüler bir dizi olan Spartacus gerçeklerden esinlenerek  yapılmış bir dizidir.Dizi dünya çapında büyük bir izleyici kitlesi tarafından izlenmektedir.Dizinin başrol oyuncusu Andy Withfield ilk sezon bittikten sonra aramızdan ayrılmıştır.
  Spartacus siyasi tarih açısından çok önemli bir kişiliktir.Bir köle ve gladyatörken kötü muamele ve haksızlıklara tahammül edememiş ve isyan etmiştir. Bu isyan başarılı olmuş ve Roma İmparatorluğunu köklerine kadar sarsmıştır.
Spartacus dönemin yaygın inançlarına karşı çıkmış, stratejik dehası ile Roma ordularını defalarca yenmiş,inanılmazı başarmıştır.
  Spartacus günümüzde bile önemini yitirmemiş çok önemli bir kişiliktir.Köleliğe,adaletsizliğe,haksızlıklara karşı çıkmıştır.İnsanların  tümünün eşit olduğunu  savunmuştur. Spartacus bir özgürlük savaşçısıdır.
  Spartacus siyasi tarihte köleliğe karşı çıkan ilk kişiliktir.Kısa sürelide olsa Roma İmparatorluğu içinde kurduğu küçük devlette ;eşitlik, adalet ,demokrasi gibi değerlere önem vermiştir. Kurduğu bu kısa süreli devlette kölelik kurumu yer bulamamıştır.
  Spartacus isyanı siyaset bilim derslerinde okutulması gereken önemli bir olaydır çünkü spartacus özgürlük ,eşitlik ,adalet ,demokrasi ,bağımsızlık ,insan hakları gibi değerleri gündeme getirmiştir.Bir anlamda Spartacus hümanizmin öncüsüdür.
   Spartacus çağdaşları gibi dini değerler,zenginlikler ,toprak ,şan şöhret için savaşmamıştır.Spartacus  eşitlik ve özgürlük için savaşmıştır.Spartacus horlanan aşağılanan kesimler için savaşmıştır.Bu yanıyla Spartacus örnek bir insandır gerçek bir kahramandır.
 Spartacus piyonların vezir olabileceğini göstermiş,soyluluklarına sığınıp, başarılı olacaklarına inan Romalılara çok büyük dersler vermiştir.
   Spartacus günümüzde bile halen dizilere, filmlere konu olmaktadır çünkü Spartacus olayı şartlar değişmiş olsada ,güncelliğini korumaktadır.Çünkü günümüzde halen eşitsizlikler, adaletsizlikler ,açlık ve yoksulluk,ezenler ve ezilenler söz konusudur. Çünkü günümüzde de spartacuslere ihtiyacımız vardır.
 Spartacus' un  hayranlık uyandırıcı bir yanı da bir adamın yüzbinlerce kişiyi etrafında toplayıp,koca bir imparatorluğu güç durumlara düşürmüş olmasıdır.
   Kanatimce ;Spartacus, daha yüzyıllar boyunca önemini koruyacak olan ,evrensel ve ölümsüz bir kişiliktir.

19 Şubat 2013 Salı

ENGİN ALAN


Engin Alan, 31 Mart 1945'te İstanbul Üsküdar'da doğdu. Babasının adı Kazım, annesinin adı Ayşe'dir.

Korgeneral; Kara Harp Okulunu ve Kara Harp Akademisini bitirdi.

1974 yılında Kıbrıs Barış Harekâtına katıldı. Genelkurmay Özel Kuvvetler Komutanlığı Karargâhı Planlama Subayı, Moskova Kara Ataşesi, Komando Tugayı Kurmay Başkanı, Genelkurmay Özel Kuvvetler Öğretim ve Eğitim Grup Komutanı, Kurmay Başkanı, 5. Komando Alay Komutanı ve 2. Kolordu Kurmay Başkanı olarak görev yaptı. 1992'de Tuğgeneral oldu. 16. Zırhlı Tugay Komutanlığı ile Bakü Silahlı Kuvvetler Ataşeliğine getirildi. 1996'da Tümgeneralliğe terfi ederek, Genelkurmay Özel Kuvvetler Komutanlığına atandı. 2007'de Korgeneral oldu ve sırasıyla; 8. ve 2. Kolordu Komutanlıkları ile Lojistik Komutanlığı görevlerini üstlendi. Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı Genel Müdürlüğü yaptı. "Kıbrıs Savaş Madalyası", "TSK Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası" ve iki kez de "TSK Başarı Madalyası" aldı.

Çok iyi düzeyde Rusça ve iyi düzeyde İngilizce bilen Alan, evli ve 2 çocuk babasıdır.terörist başını türkiye ye getirmiştir. 1984 yılında pkknın ilk saldırısında bölgeye gönderilen ilk subaydır.Askerlik hayatının büyük bölümü Doğu'da ve özel kuvvetlerde geçmiştir.Engin Alan yukarıdaki somut bilgilerle gerçek bir kahramandır.Genelkurmay başkanlığı tarafından kendisine 2 kez para ödülü verilmiştir,fakat Sayın Engin Alan bu ödülleri ,zaten devlet maaşımızı veriyor ,diyerek geri çevirmiştir.2012 seçimlerinde Mhp İstanbul 1. bölgeden milletvekili seçilmiştir.Maalesef ,üzülerek söylüyorum,şu an balyoz davasında darbe suçlamasıyla 18 yıl hapse çarptırılmıştır.
  Engin Alan gibi büyük değerler, hapishanede oldukları müddetçe biz terörle mücadelede başarı sağlayamayız.Kim bu ülkeye Engin Alan kadar çok hizmet etmiştir?Cumhurbaşkanı mı?Başbakan mı? Yoksa bir bakan mı?Engin Alanı yargılayan hakim ve savcılar,18 yıl hapis kararı veren hakimler siz bu ülkeye Engin Alan kadar hizmet ettiniz mi?
 Ve bir yanda da pkkyla görüşmeye hazırlanan bir hükümet var bu ülkede.
      İlahi adalet illaki bir gün tecelli edecektir.

17 Şubat 2013 Pazar

TÜRKİYE SİYASETİNE DAİR BİRKAÇ TESPİT

Türkiyede siyasi partiler çıkar yumağına dönüşmüşlerdir.Türkiye de siyaset etik ilkelerden yoksundur.İstifa kültürü yoktur.Seçim kaybeden parti genel başkanları başkanlıktan istifa etmemektedirler.Başarısız olan bakan koltuğunu bırakıp, istifasını sunmak yerine herşeyi doğru yaptığını savunup, koltuğuna sımsıkı yapışmaktadır.Bunun son örneğini Ak Parti hükümetinin 2013 yılı başlarında gerçekleştirdiği kabine revizyonunda gördük. Milli eğitim,İçişleri,Sağlık ve Kültür bakanları görevden alındı ve yerlerine yeni bakanlar atandı.Sağlık Milli eğitim ve İçişleri bakanlıkları çok önemli bakanlıklardır. Ve sebepsiz yere bu bakanlar görevden alınamaz.Belli ki hataları var ve başarısızlar ,sonuçta görevden alındılar.Fakat başarısızlıkları yüzünden istifa etmediler.Açıkça Başbakanın teklifi üzerine Cumhurbaşkanı tarafından görevden alındılar ve yerlerine başkaları atandı.
   Türkiye çok uzun yıllardan beri siyasi alanda yetenekli,dürüst ve halkın sorunlarını çözen bir yönetici görmedi.Bugün ülkemizde milletvekili olabilmek için ya parti içi ilişkileriniz olmalı,ya çok paranız olmalı yada belli bir şöhretiniz olmalıdır. Başka türlü milletvekilliğinin yanından bile geçemezsiniz.Ancak bağımsız aday olabilirsiniz o da ne kadar etkili olur bilinmez.Liyakat ,yetenek ve başarı önemsizdir.Vatana, millete hizmet etme isteği ve bilinci önemsizdir.
  Yıllardan beri iktidara gelen tüm siyasi partiler devlet kadrolarına kendi yalaka takımlarını doldurmuşlardır.Şu an iktidarda olan Ak Parti hükümeti ordudaki generallerin atanmalarına rütbe yükseltmelerine dahi müdahale etmiştir.2012 yılında Genelkurmay Başkanı,Kara Kuvvetleri Komutanı ,Hava Kuvvetleri Komutanı hükümete sundukları listenin kabul görmemesi üzerine istifa etmişlerdir.Genelkurmay başkanlığına atanacak kişi kalmaması üzerine Jandarma Genel Komutanı ,bir gün için ,kara kuvvetleri komutanlığına atanmış, ertesi gün ise Genelkurmay başkanlığına atanmıştır.
Ülkemizde kaymakam olabilmek için dahi iktidarın onayını almak gerekmektedir. Kaymakam adayları yönetmeliğinin ilk maddesi der ki  yazılı sınavı kazanmak atamanızın yapılması için bir hak teşkil etmez. Mülakat ! sonucunda İçişleri Bakanlığı'nın dolayısıyla hükümetin onayını alabilirseniz kaymakam olabilirsiniz.
 Yine bakanlara veya milletvekillerine yakın memurlar istedikleri ile tayin olabilirken böyle bir olanağı olmayan memurlar eşlerinden ayrı uzun yıllar tayin beklemektedir.
   Büyük bir cemaatin desteğini alan bir siyasi parti rahatça ve kolayca iktidara gelebilmektedir bu ülkede.Ve bir başbakan bir vatandaşa ananı da al git diyebilmektedir.
 Hayrettir ki Genelkurmay eski başkanı orgeneral İlker Başbuğ terörist sıfatıyla yargılanmaktadır bu ülkede.İlker Başbuğ oraya nasıl atandı? Bakanlar Kurulunun onayı üzerine Cumhurbaşkanı tarafından atandı.
 Terörist başını Türkiye'ye getiren timin lideri Korgeneral Engin Alan 18 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır bu ülkede.Ben bu ülkedeki adaletten şüpheliyim.Yıllarca orduda görev yapan generaller nasıl olurda terörist oldukları için yargılanabilirler?
 Anlaşılan odur ki bu ülkenin savcıları ve hakimleri  adaletsiz yargılamalar yapmaktadırlar.
 Türkiye'de siyasi parti genel başkanları ,60 yaşına gelmiş adamlar, milletin önünde bahtsız bedeviyi çölde kutup ayısı.... muhabbeti yapmaktadırlar.
  Siyasi parti genel başkanları parti içinde birer diktatör kadar yetkilidirler.Onlara bu yetkiyi siyasi partiler yasası vermektedir.Fakat meclis hiçbir şekilde siyasi partiler yasasında değişiklik yapmamaktadır.
 Bu ülkede işsizlik resmi rakamlara göre %10 civarındadır.(Gerçek rakamları allah bilir)Halkın 3 te 1 i açlık ve yoksulluk sınırında yaşamaktadır. Kadın cinayetleri artmıştır.Mecliste 550 milletvekili birbirlerini suçlamaktadırlar.İktidar muhalefeti ,muhalefet iktidarı suçlar durur. Kimse bir şey yapmaz.Düzen eskisi gibi devam eder.
  Ülkemiz siyasetine dair tespitlerim şimdilik bunlardan ibarettir.

16 Şubat 2013 Cumartesi

ARKEOLOJİ CARİ AÇIK SORUNUNA BİR ÇÖZÜMDÜR.


Arkeoloji,eski çağlara ait  yerleşimleri, devletleri ,yaşam biçimlerini, dinleri ve insana ait her türlü kalıntıyı inceleyip,elde edilen verilerden geçmişte insanların nasıl yaşadıklarını neler yaptıklarını ortaya çıkarmaya çalışan önemli bir bilimdir.Arkeoloji geçmişi kurgular.Arkeoloji bir kazı bilimi değildir.Arkeoloji kalıntılar üzerindeki inceleme ve araştırmalarını yapmak amacıyla kazıya ihtiyaç duyar.
Ülkemizde ilk arkeolojik çalışmaları Osman Hamdi Bey başlatmıştır.Cumhuriyet döneminde Atatürk arkeolojiye çok önem vermiş ve Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinde bir arkeoloji bölümü kurdurmuştur. Yine atatürk ün emriyle Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinde hititoloji ve sümeroloji bölümleri kurulmuştur.Atatürk arkeolojik çalışmalarla bizzat ilgilenmiş özellikle Ahlatlıbel ve Alacahöyük kazılarına özel bir önem vermiştir.Atatürk arkeoloji hakkında 'toprağın altına sahip olamayan ,toprağın üstüne  sahip olamaz' demiştir.Sayın başbakanımızsa Marmaray kazılarını kastederek, 'bizi çanak çömlek için uzun süre oyaladılar'demiştir.
 Bilindiği gibi bugün arkeolojiye devletimizce gereken önem verilmiyor.Kültür bakanları bu işten anlamayacak adamlardan seçiliyor ,müzelerimiz atıl ve bakımsız halde ,defineciler her yerde cirit atıyor.Tarihi eserler bit pazarlarında elden ele dolaşıyorve tarihi eserlerimizin önemli bir bölümü müzelerin depolarında atıl halde bekliyor.
 Oysa ki ülkemiz bir açık hava müzesi görünümündedir.Anadolu 'da yaşamış bir çok uygarlık kalıntılarını bu toprak lar üzerinde bırakmıştır.Hititler,Frigler,Roma,İyonlar,Urartular Hattiler,Hurriler,Persler ve daha nice uygarlık Anadolu topraklarında yaşamıştır. Çünkü Anadolu yarımadası bir geçiş noktasıdır.Stratejik öneme sahiptir.
 Bu yazıyı arkeoloji biliminin cari açık sorununa çare olabileceğini belirtmek için yazmış bulunuyorum.
Müzelerimize gereken önem verilirse,yeni müzeler  açılırsa ,müzelerin depolarında çürüyen eserler gün ışığına çıkarılıp,sergilenirse ve müzelerimiz ,eserlerimiz tanıtılırsa ,ülkemiz daha fazla turist çekecektir.Bilindiği gibi  turizm gelirleri  aynı zamanda ihracat yani dışsatım geliridir.Arkeolojik turizmi canlandırırsak ,ihracat gelirlerimiz artacaktır.Cari açık sorunu ortadan kalkacaktır.
Bilindiği gibi Fransa' daki Louvre müzesini yılda ortalama 10 milyon kişi ziyaret etmektedir.Biz neden Louvre müzesi gibi bir müze kuramıyoruz? Bizde Louvre 'deki eserlerden çok daha fazlası var.Fransa cari açığının büyük bölümünü turizm gelirleriyle kapatıyor ki bunda Louvre müzesinin payı çok büyük.
İtalya 'da cari açığını turizm gelirleriyle kapatan ülkelerden biri.İtalya'da arkeolojik turizm çok canlı özellikle Roma dönemi eserleri çok turist çekiyor.
Yine Yunanistan'a ,antik yunan dönemi eserlerini ,görmeye her yıl milyonlarca ziyaretçi geliyor. Yunanistan cari açığının büyük bölümünü turizm gelirleriyle kapatıyor.
Türkiye'deki arkeolojik potansiyel bu yukarıda saydığım ülkelerin hiçbirinde yok.Türkiye'de yeni müzeler açılarak  ve bunların dünyaya tanıtımı yapılarak çok büyük turizm gelirleri elde edilebilir.Türkiye gibi bir ülkede ,toprağı sıksan tarihi eser fışkıran bir ülkede, nasıl olur da dünya çapında bi tane bile müze olmaz?
Buradan isyanlar içinde sesleniyorum. Türkiye!de arkeolojik turizm canlandırılmalıdır. Cari açığın ilacı budur.

14 Şubat 2013 Perşembe

SATRANÇ HAKKINDA BAZI ÖNERİ VE DÜŞÜNCELER

Satranç en eski strateji oyunlarından biridir.Bir savaş oyunudur.8x8=64 karelik bir tahtada oynanır.
Taşların hareketleri şu şekildedir:
Şah: her yöne tek kare gidebilir.
Vezir: her yöne sınırsızca gidebilir.
At : L şeklinde her yöne gider . Hareketi en farklı olan taştır.
Fil:çapraz olarak sınırsızca gidebilir
Kale:yatay ve dikey olarak sınırsızca gidebilir.
Piyon :ilk harekette 1 veya 2 kare düz gidebilir. diğer hareketlerde bir kare düz gider. alış çaprazdır.çaprazdaki taşı alabilir.
 Satrancın faydaları:
1- Satranç karar alma yeteneğini güçlendirir.
2-Zihinsel bir spordur.
3-Çok yönlü düşünme yeteneğini geliştirir.
4-Hayal gücünü geliştirir.
5-Planlama ve stratejik davranma yeteneğini geliştirir.
6-Şiddete duyulan gereksinimi azaltır.
7-Boş vakitleri sağlıklı bir şekilde değerlendirme yoludur.
8-Satranç problem çözme yeteneğini geliştirir.
9-Satranç muhakeme yeteneğini güçlendirir.
10- Satranç odaklanma gücünü arttırır.
11-Satranç zor durumlarla başa çıkabilme yeteneğini geliştirir.
12-Satranç matematiksel analiz ve kavrama yeteneğini geliştirir.
Satrancın bu faydalarını saydıktan sonra Şiddetle satranç oynamanızı tavsiye ediyorum. Oynayın ve satrancın faydalarını kendiniz görün.
Genel ve Basit Satranç Stratejileri:
1-Satrançta en önemli şey şahın güvenliğidir.Şah mat olursa oyun biter.Her hamlede dikkat etmeniz gereken ilk nokta şahın güvenliğidir.Şahın güvenliği rakibin şah çekebilme şansının azalmasıyla doğru orantılıdır.Unutmayın ki rakibiniz şah çekemiyorsa sizi mat edemez.
2- Açılış : Açılışta avantaj sağlayabilirseniz oyun ortası ve sonu stratejileri kolaylaşır. Açılış konusunda dikkat etmeniz gereken nokta at fil gibi taşların hızlı bir şekilde ve ideal noktalardan oyuna sokulması ,gerekiyorsa şahın güvenliği adına  veya bir hücum stratejisiyle rok yapılmasıdır.Bir çok farklı açılış vardır. Farklı açılışları ve devam yollarını bilmeniz size avantaj kazandıracaktır.
3-Taşların etkinliği bir diğer önemli noktadır.Taşların etkinliği  o taşın tam olarak doğru yerde kullanılması ,etkili yerlerde bulunması ,rakip hedeflere yakın olması demektir.demektir. Örneğin fillerin önü açık olmalıdır. Önü açık ve merkezdeki piyonlarla ters renkteki filler iyi fillerdir.Etkin fillerdir.Önü kapalı ve piyonlarla aynı renkteki filler kötü ve etkin olmayan fillerdir. Vezir merkezi bir konumda bulunmalıdır. Kaleler önü açıkken etkilidirler.Hatları açtığınızda o hattı kalelerle kontrol edebilirsiniz.Kaleler aynı hatta çiftlendiğinde daha etkin olurlar. Merkezi konumda rakip şaha yakın ,ayakları dışarıda bulunmayan atlar iyi atlardır. Köşedeki atların gidebileceği noktalar sınırlıdır. Ve köşedeki atların ayakları  dışarıda kalır.Piyonlar yanyana iken en güçlü şekildedir. Ayrık izole piyon olmamasına ve piyonlardan adacıklar meydana gelmemesine dikkat edin.
4- Rakibinize tehditler sunun:Satrançta rakibinizi şah çekerek ,mat tehdit ederek ,taş isteyerek,taşlarınızı etkin konumlara getirerek zor durumda bırakabilirsiniz.
5-Sayıca daha zayıf bir ordu sayıca üstün bir orduyu yenebilir. uygun gördüğünüzde çeşitli fedalarla oyunu lehinize çevirebilirsiniz.Her durumda önemli olan konum üstünlüğüdür.
6-Oyun sonu tek kanatta oynanıyorsa at ,çift kanatta oynanıyorsa fil etkindir.Ama genel olarak filler oyun sonlarında daha etkindir.
7-Fazla taş değişilmediyse tahtadaki taş sayısı fazla ise kapalı konum söz konusudur.Kapalı konumlarda atlar fillere göre daha etkindir.Taşlar değişildiyse açık konumlarda filler etkindir.
8-Şiş,açmaz ve çatal konumlarına dikkat edin.Rakibinizin açmazda bir taşı varsa tüm taşlarınızla bu açmaza yüklenin.
9-Kalelerin çaprazları zayıftır.İki kalenizin çapraz olarak aynı hizaya gelmemesine dikkat edin. Rakip ,kalelerinizi şişleyebilir.
10-Çifte şah ve açarak şah çekme konumları her zaman bir avantajdır.Rakibinize bu şansı asla vermeyin.

13 Şubat 2013 Çarşamba

İŞSİZLİK

İşsizlik,cari ücret düzeyinde çalışmaya razı olan çalışma yeteneğine ve isteğine sahip,iş bulamayan kişilerin oluşturduğu istihdam düzeyidir.İşsizlik makroekonomik bir konudur.
  İşsizlik oranı şu yöntemle hesaplanır:İşsizlik oranı (%) = (İşsizlerin miktarı / toplam işgücü) x 100 .
 İşsizlik çeşitleri:
 Friksiyonel işsizlik:yer ve meslek değiştirme sırasında ortaya çıkan işsizlik türüdür.
Konjonktürel işsizlik:üretim miktarındaki azalma sonucu meydana gelen işsizlik türüdür.
Teknolojik işsizlik:üretimde makineleşme sonucu az emeğe ihtiyaç duyulmasıyla meydana gelen işsizlik türüdür.
Yapısal işsizlik:ekonomik yapıdan kaynaklanan işsizlik türüdür.
Gizli işsizlik:istihdam edilmesine rağmen mal ve hizmet üretimine hiç katılmayan kişilerin varlığı ile meydana gelen bir işsizlik türüdür. Kamu sektöründe yoğun olarak görülür.
  Ülkemizde tüik verilerine göre işsizlik oranı %9 civarındadır.(2012)
   İşsizlik toplumun en önemli sorunlarından biridir.Bir toplumda suç oranlarının artmasının en önemli nedenlerinden biri işsizliktir.İş bulamayan kişi topluma karşı isyan edebilir.Depresyona girip suça meyilli hale gelebilir. çünkü kişiler hayatlarını devam ettirmek için para kazanmak zorundadırlar.Modern kapitalist düzende hemen tüm insan ihtiyaçları parayla karşılanmaktadır.Yasal faaliyetlerle iş bulamayan kişiler yasadışı faaliyetlere yönelebilirler.
 Kişisel düşüncem ,kadına şiddet,terör ve uyuşturucu gibi suçlar işsizlik nedeniyle artmıştır.
 Yine kişisel düşüncem ülkemizde işsizlik oranı tüik verileriyle açıklanandan çok daha yüksek düzeydedir.
  İşsizlik kayıtdışı ekonomik faaliyetleri arttıran bir sebeptir.ülkemizde kayıtdışı ekonomi  işsizlik sebebiyle yüksek düzeydedir.
 Ülkemizde birçok üniversite mezunu genç işsiz vardır.Bunun sebebi üniversite sayısının dolayısıyla mezun sayısının artması,açıköğretim fakültelerinin  yaygınlaşmasıdır.
İşsizlik emeğin atıl kalmasına yol açarak üretimi azaltır.Ekonomik görünümü kötüleştirir.
  Ülkemizde çözülmeyi bekleyen esas sorun işsizliktir.Maalesef meclis ve hükümet gündeminde ve medyada işsizlik konusunda fazlaca bir hareket görülmemektedir.işsizlik konusu medya gündeminde daha fazla yer almalıdır. İnsanların dikkati bu konuya çekilmelidir.
   Maalesef  ülkemizde hükümet işsizliği bitirmek için yeterli adımları atamamıştır.
  Buradan sesleniyorum: ülkemizde terör ,kadına şiddet ve uyuşturucu ile ilgili suçların artmasının en büyük sebebi işsizliktir.
Dağa çıkışların önü kesilemedi. neden ? Çünkü adam işsiz,parasız,dışlanmış hissediyor ve dağa çıkıyor.
 Adam uyuşturucu yetiştiriyor, neden ? Yasal faaliyetleriyle yeterli  para kazanamadığı için yada  hiç para kazanamadığı için.
Adam evde masum eşini dövüyor ,neden? Evi geçindirebilecek kadar para kazanamadığı için strese giriyor .Hıncını eşinden alıyor.Ve kadın ekonomik olarak eşine muhtaçsa sesini çıkaramıyor.Kadına şiddet ahlaksızlıktır .Hiçbir şekilde mahzur görülemez.fakat kadına şiddetin önemli sebeplerinden biri de geçim sıkıntısı ve işsizliktir.
 Çünkü yüksek gelir gruplarına baktığımızda kadına şiddetin azaldığı görülür.
  Son zamanlarda suç oranlarındaki artışın çözümünü işsizliğin bitirilmesinde görüyorum.İşsizlik bitmelidir.işsizliği bitiremeyecek siyasi kadrolar yönetimden gitmelidir.
 Doğu ve Güneydoğu Anadolu 'nun ekonomik yönden kalkındırılması ve işsizliğin azaltılmasıyla dağa çıkışların önü kesilecektir.
   Bu ülkeye hizmet etmek isteyen yöneticiler sorunu başka yerde aramayın.Yeni anayasaya değil işe ihtiyacımız var.Bu soruna çözüm bulun.

SİYASET HAKKINDA BAZI TANIMLAR

Siyaset sözcük olarak arapça kökenli,at bakıcısı anlamına gelen bir sözcüktür.Platon ve Aristo'dan  Bugüne kadar siyasetin ne olduğu konusunda bir görüş birliğine varılamamıştır.Montesquıe çağdaş siyaset biliminin kurucusu olarak kabul edilir.
    Bana göre ve geniş anlamda ,siyaset; toplumu yönetme ve yönlendirme sanatıdır.Benim tanımladığım gibi düşünürsek toplum önünde harekette bulunan her kişi bir siyasetçidir. Hatta  herhangi bir grup içinde insanları etkileme ikna etme veya yönlendirme amacı güden her kişi bir siyasetçidir.
 Dar anlamda siyaset yasama ve yürütme erklerinde faaliyette bulunan kişi veya siyasi partilerin karar alma toplumu ikna etme ,toplumu yönlendirme yasa yapma ve yasaları uygulama hareketidir.
 Bilindiği gibi  modern demokratik devletin üç erki vardır.Yasama ,yürütme ve yargı.Kabaca Yasama organı yasaları yapar, değiştirir,kaldırır,düzenler.Yürütme yasaları uygular.Yargı yasaların uygulanmasını denetler ve yasalara uymayanları cezalandırır.
 Siyasi iktidar; bir ülkede en kapsamlı yaptırım gücü en yüksek iktidardır. siyasi iktidarın gücü tüm ülkeyi kapsar.Siyasi iktidar karar alma yetkisine sahip ülkeyi yöneten ve diğer tüm güçlerden bağımsız olması gereken  iktidardır.
 Siyasi parti ,siyasi iktidarı ele geçirmek amacıyla kurulmuş, seçimlere katılan ,kendi politikalını savunan örgütlü insan topluluklarıdır.ülkemizde siyasi parti kurmak için izin önceden  izin almaya gerek yoktur,fakat partinin kuruluşuna dair belgelerin içişleri bakanlığına gönderilmesi zorunludur.Bir siyasi parti gerekli niteliklere sahip en az 30 Türk vatandaşıyla kurulabilir.siyasi partinin seçimlere katılabilmesi için ülkenin en az yarısında faaliyet göstermesi gerekir.Siyasi partilerin temsil,siyasal devşirme,menfaatlerin birleştirilmesi,politika belirlenmesi,sosyalleşme ve mobilizasyon,hükümetin organizasyonu gibi işlevleri vardır.
  Baskı ve çıkar grupları,siyasi partilerden farklı olarak siyasal iktidarı ele geçirmeye çalışmayan ,fakat siyasal iktidarı kendi çıkarları doğrultusunda etkilemeye çalışan gruplardır.
  Çıkar grupları,ortak faaliyetleri veya düşünceleri bulunan insanların kendi çıkarlarını korumak amacı ile örgütlenmeleridir. Sendikalar,meslek kuruluşları ve dernekler çıkar gruplarına örnek olarak verilebilir.
 Baskı grupları ise çıkarları doğrultusunda karar alınması için siyasi iktidara baskı yapan çıkar gruplarıdır. Tüsiad örnek olarak verilebilir.
  Kamuoyu ,belli bir konuda halkta hakim olan yaygın düşüncedir.
  Propaganda,kamuoyu oluşturmak için veya kamuoyunu etkilemek için yapılan siyasi faaliyettir.esasında propaganda bir beyin yıkama faaliyetidir.İnsanları belli düşüncelere çekme insanları yönlendirme amacıyla yapılır.Günümüzde çeşitli kitle iletişim araçları propaganda faaliyeti olarak kullanılmaya başlanmıştır.bu bağlamda bazı siyaset bilimciler tarafından medya 4.güç olarak adlandırılmıştır.
Devlet,sınırları belli bir toprak parçası üzerinde kurulmuş,örgütlü, kurumsallaşmış,halkın güvenliğini sağlama amacı güden,siyasal iktidarı bedenleyen hükümetlerin yönettiği ülke içindeki en etkin güçtür.genel olarak devletin esas unsurları halk ,ülke,siyasi iktidar ve egemenliktir.
  Vatandaş,bir devlete bağlı yaşayan belli şartları sağladığında demokratik bir devlette seçme ve seçilme haklarına sahip bir bireydir.
   Siyasal ideoloji,bir toplum,siyasi parti veya devlet tarafında kabul edilen belli amaçları olan bir siyasi düşünce sistemidir.Liberalizm ,komünizm ve faşizm siyasi ideolojilere örnek olarak verilebilir.
Halk,ülke vatandaşlarının toplamından oluşan gruptur.
Anayasa,devletin çalışma biçimini, organlarını ve organların görevlerini belirleyen en üst hukuk normudur.Yasalar anayasaya aykırı olamaz.Anayasa tüm gerçek ve tüzelkişileri tüm kurum ve kuruluşları bağlar.
Siyasal kültür,insanların siyasi durumlara karşı sahip oldukları değerlerin bütünüdür.
Siyasal toplumsallaşma,toplum tarafından bireylere siyasi değer,düşünce duygu ve ilkelerin aktarılmasıdır.Bireyin siyasete katılımı toplumdan bağımsız olamaz.
Siyasal katılma,bireylerin siyasal sistem karşısında uyguladıkları davranışlardır.